Bakad

  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • HAKKIMIZDA
    • YÖNETİM
    • MİSYON
    • VİZYON
    • DEĞERLER
  • AKADEMİK BAKIŞ
  • DERGİLER
    • Uluslararası Batı Karadeniz Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi (USOBED)
    • Uluslararası Batı Karadeniz Mühendislik ve Fen Bilimleri Dergisi (UMÜFED)
  • BAKAD YAYINEVİ
  • HABERLER
    • HABERLER
    • KONFERANS
    • SEMPOZYUM
    • PANEL
    • SEMİNER
  • İLETİŞİM
  • Ankara Web Tasarım
  • akademik bakış
  • MISIR’DA TARİHİ FİLİSTİN ZİRVESİ VE İSRAİL İÇİN SONUN BAŞLANGICI
19 Ekim 2025

MISIR’DA TARİHİ FİLİSTİN ZİRVESİ VE İSRAİL İÇİN SONUN BAŞLANGICI

MISIR’DA TARİHİ FİLİSTİN ZİRVESİ VE İSRAİL İÇİN SONUN BAŞLANGICI

by mahmut bozan / Pazartesi, 13 Ekim 2025 / Published in akademik bakış, anasayfa, Genel, haberler

Kaynak: Anonim.

Prof. Dr. Mahmut BOZAN

Filistin’de İsrail’in yaptığı soykırım, yıkım, aç bırakma dâhil yakın dönemlerde nerdeyse insanlığın şahit olmadığı mezalimler devletlerden önce sivil toplumu harekete geçirmiş ve halk hareketleri hükümetleri zor durumda bırakmaya başlamıştı. Sumud filosuyla fiiliyata çıkan bu durum bir çığa dönüşüp İsrail ile birlikte destekçilerini de süpürüp götürme işaretleri vermeye başlayınca Emperyalistler nihayet harekete geçme lüzumunu hissettiler. Ortaya bir ateşkes anlaşması taslağı koyarak nabız yokladılar. Taslağa yapılan sert itirazların üzerinden de kısmi düzeltmeler yaptılar ve Hamas’ı köşeye sıkıştırmaya çalıştılar. Ancak Hamas artık İran yörüngesinden çıkmış ve Suriye’de Ahmed eş-Şara örneğinden aldığı dersle Türkiye’nin yörüngesine girmişti. Nitekim ateşkes anlaşmasını kabul ettiğini açıklayarak İsrail ve destekçilerinin beklentilerini boşa çıkardı. Hatta Türkiye’de bile ilk şartı “Yahudi esirlerinin serbest bırakılması” olan bir anlaşmanın esirler kurtarıldıktan sonra İsrail tarafından çeşitli bahanelerle tanınmayacağı görüşünü kuvvetle ileri süren çevreler vardı. Onlar İsrail’in güvenilmezliğinin tescilli olmasından yola çıkarak böyle düşünüyorlardı. Ancak elinde daha çok veri olan “Devlet Aklı” ateşkes anlaşmasının Filistin’in lehine, İsrail’in aleyhine olduğunu görmüş ve stratejisini ona göre yapılandırmıştı. Nitekim İsrail’deki soykırım elebaşları hemen bu anlaşmaya karşı çıkmaya ve hükümeti devirme tehdidinde bulunmaya başladılar. Ancak siyasi maliyetleri taşıyamayacak durma gelen “Megaloman Trump[1]” anlaşma şartlarını dikte etmiş ve arkasında duracağını da taahhüt etmişti. Nitekim öyle oldu.

13 Ekim 2025 tarihinde Mısır’ın tatil kasabası olan Şarm-el Şeyh’te Filistin Zirvesi yapıldı. Ancak ev sahibi sanki Donald Trump’tı. Trump açılış konuşmasında Zirveye katılan devlet ve hükümet başkanlarını zirveye kendisinin davet ettiğini ve herkesin de bu daveti kabul ettiğini açıkladı. Fakat ateşkes anlaşmasının bir tarafında bulunan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas bulunurken daha önce Netenyahu’nun da katılacağına dair Mısır Devleti tarafından resmi açıklama yapılmasına rağmen İsrail hükümeti “sudan bahaneler” ileri sürerek Netenyahu’nun toplantıya katılmayacağını duyurdu. Mamafih meselenin öyle olmadığı sonradan anlaşıldı. Henüz teyidi yapılmamakla beraber Recep Tayyip Erdoğan’ın “eğer Netenyahu gelirse, ben o toplantıya katılmam!” diye Mısır hükümetine kesin tavır koyduğu ortaya çıktı.[2]

Tayyip Erdoğan’ın böyle bir dayatmayı yapacak güce sahip olduğu ateşkes anlaşmasına imza koyan dört liderden biri olması ile teyit edildi. Nitekim 26 devlet veya hükümet başkanının bulunduğu toplantıda anlaşmaya Donald Trump, Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah el Sisi ve Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani imza koydular. B u arada Donald Trump’ın Recep Tayyip Erdoğan’ı sürekli övmesi, “sert adam, güçlü lider” gibi ifadelerle hem karakter tahlili yapıp hem de ona saygı duyduğunu ifade etmesi, Türk ordusunun “muazzam” gücüne işareti dikkatlerden kaçmamaktadır. Tayyip Erdoğan’a Trump’ın bu özel davranışı bir kereye mahsus olmayıp birkaç kere tekrarlanmıştır. Şarm el Şeyh’te “ev sahibi” olarak liderlerin eli sıkarken Tayyip Erdoğan’la fazladan sohbet etmesi, zirve toplantılarında Tayyip Erdoğan’la yan yana durması muhtemelen sosyologların ve siyaset bilimcilerin mutlaka bir “arka plân” tahlilini zaruri kılmaktadır. Bu mesele müzakere edilmeye muhtaçtır. Bana göre ise Recep Tayyip Erdoğan’ın one minute/bir dakika![3] olarak hafızalara kazınan çıkışı muhtemelen Donald Trump’ı çok etkilemiş olmalıdır. Tayyip Erdoğan’ın ısrarcı tavrı, haksızlığa karşı tavizsiz duruşu, Batılı devlet başkanlarına karşı alttan almayan eşitlikçi tavrı ve daha da önemlisi Türk halkı tarafından 20 yılı aşkındır seçilerek o makamda tutulması rakip devlet başkanlarını saygılı davranmaya mecbur bırakmaktadır. Donald Trump’ın Avrupa’nın önde gelen devlet başkanlarını bile aşağılaması, küçük görmesi, ciddiye almaması nadir yaşanan vakalardan değildir. Bu mizaçtaki Trump’ın Tayyip Erdoğan’a karşı övücü ve saygılı tavrı bu açıdan bir istisna teşkil etmektedir.

Şarm el Şeyh zirvesinin arkası gelecek midir? Bunu elbette zaman gösterecektir. Bizim kanaatimiz ise yaklaşık 70.000 şehidin kanı bedeline Filistin Devletinin kurulacağı yönündedir. Filistin Devleti’nin kurulması sınırsız Siyonist iştihasının sonu ve İsrail için de sonun başlangıcıdır. Barışın garantörü olarak Türkiye’nin masada olduğu gibi sahada da olması son derece önemlidir. İlk defa Siyonistler bir devlet ciddiyetinin çelikleşmiş tavrı ile yüzleşeceklerdir. Yaklaşık bir asır sonra Filistin topraklarına “barışı korumak” için giden Türkiye oradaki mazlum halkların da manevi dayanağı olacaktır.

İsrail ise tırmandığı veya tırmandırıldığı zirveden inişe geçecek, soykırım suçu ile yargılanacak, aklı varsa soykırım suçlularını yönetimden uzaklaştırarak çevresi ile sulh yollarını arayacaktır. Yoksa tarih tekerrür edecek, “zillet ve meskenet” yolları yeniden görünecektir.

Bu felaketin Müslümanlara hediyesi ise “İttihad-ı İslâm”ın tahayyül ve tasavvurdan taakkul safhasına intikal etmesidir. Malumdur ki bir mesele aklın süzgecinden geçerse tasdik, iz’an ve iltizam safhaları onu takip eder. Ve meşhur sözle sözü tamamlayalım; gelecek yakındır.


[1] Donald Trump, Şarm el Şeyh’teki toplantıyı vesile yaparak ABD’yi ön plana çıkarmayı başarmış, adeta diğer devletlerin fevkinde bir konum ve statüsü olduğunu ihsas etmeye çalışmıştır. Bu durumu devlet veya hükümet başkanlarına hitap ve davranışlarıyla da ortaya koymuştur. Bu üstünlük tavırlarına karşı Pakistan Başbakanı’nın Trump’ı övücü konuşması maalesef tabasbus ve dalkavukluk şeklinde anlaşılmış, Pakistan’ın izzeti feda edilmiştir. Trump’ın konuşması esnasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın salonda oturmayı tercih ederek diğer liderler gibi Trump’ın arkasında durmaması ise takdir edilmiştir.

[2] Daha sonra teyit edilen gazete haberlerine göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır’daki Barış Zirvesine katılmak üzere Mısır’ın Şarm el-Şeyh kentine gelmiş fakat Mısır Cumhurbaşkanlığı’nın zirveye Netanyahu’nun da katılacağını açıklaması üzerine havalimanına inmeyip bir süre Kızıldeniz üzerinde beklemiş, Netanyahu gelirse zirveye katılmayıp Türkiye’ye döneceğini muhataplarına bildirmiştir. Bu tavır tesirini göstermiş, Netanyahu’nun zirveye iştirakinin iptal edildiği duyurulduktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağı da havalimanına inmiştir.

[3] Davos Krizi veya “One Minute” Çıkışı, 29 Ocak 2009 tarihinde İsviçre’nin Davos kentinde düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu panelinde dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e karşı konuşmasını engellemeye çalışan Moderatör David Ignatius’u sert bir şekilde üst üste azarladığı ve “daha da Davos’a gelmem!” diyerek toplantıyı tek ettiği meşhur hadisedir.

  • Tweet

About mahmut bozan

Başka ne okumak istersiniz?

TAÇLI VİRÜSÜN SALTANATI
BAKAD YAYINEVİNİN YENİ KİTABI ÇIKTI
ÖSYM’NİN SINAV STRATEJİSİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
  • AKADEMİK BAKIŞ
  • DERGİLER
  • BAKAD YAYINEVİ
  • HABERLER
  • İLETİŞİM

BİZE ULAŞIN

  • 0 378 228 18 77
  • bakad74@gmail.com
  • http//www.bakad.org.tr

BAĞLANTILAR

Telif Hakkı © 2021 İzmir Web Tasarım İzmir Web Tasarım Tüm hakları saklıdır.

Batı Karadeniz Akademisyenler Derneği Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım & Kodlama ♥  Web Tasarım ©

ÜST Web Tasarım