Bakad

  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
    • HAKKIMIZDA
    • YÖNETİM
    • MİSYON
    • VİZYON
    • DEĞERLER
  • AKADEMİK BAKIŞ
  • DERGİLER
    • Uluslararası Batı Karadeniz Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi (USOBED)
    • Uluslararası Batı Karadeniz Mühendislik ve Fen Bilimleri Dergisi (UMÜFED)
  • BAKAD YAYINEVİ
  • HABERLER
    • HABERLER
    • KONFERANS
    • SEMPOZYUM
    • PANEL
    • SEMİNER
  • İLETİŞİM
  • Ankara Web Tasarım
  • akademik bakış
  • ..VE TRUMP GERİ DÖNDÜ
14 Temmuz 2025

..VE TRUMP GERİ DÖNDÜ

..VE TRUMP GERİ DÖNDÜ

by mahmut bozan / Salı, 21 Ocak 2025 / Published in akademik bakış, anasayfa, Genel, haberler

Kaynak: Euronews.com

Prof. Dr. Mahmut BOZAN

ABD’de başkanlık seçimini kazanan Donald Trump 20 Ocak 2025 tarihinde yapılan yemin merasimi ile ikinci defa başkanlık koltuğuna oturdu. Dini yemin merasimine yaşayan tüm ABD eski başkanları ile birlikte teknoloji milyarderlerinin de iştirak ettiği görüldü. Başka ülkelerin devlet başkanlarının davet edilmediği yemin merasiminde birlik ve bütünlük görüntüsü ve mesajları dikkati çekti. ABD’de Hristiyan, Yahudi ve Müslümanlar başta olmak üzere sair din mensupları da yaşadığı için yemin merasimlerinde Hristiyan ve Yahudi din görevlileri dua ederken Müslümanları temsilen herhangi bir din görevlisine yer verilmemesi de dikkatlerden kaçmadı. Bu sızıntı Trump’ın Müslümanlara bakışı hakkında diplomatlara ve ilgili taraflara gerekli mesajları vermektedir.

ABD’de bunlar olurken ister istemez insan 2007 Türkiye’sini düşünmeden edemiyor ve eski cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in Çankaya Köşkünde basına kapalı olarak yeni cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e törensiz 20 dakikada devir–teslim yapması ve kaçarcasına Çankaya Köşkünden ayrılmasını hatırlıyor. Oysa Trump ile Joe Biden arasındaki hitap ve hakaretlerin hiçbirisi Sezer ile Gül arasında yaşanmamıştı. Bir başka önemli husus ise ABD’de bu güne kadar yapıla-gelen dini yemin ile Türkiye’de yapılan ladini “namus-şeref” andı içmedeki tenakuzdur. Türkiye’de halen bazı kesimlerin din fobisinin dinmediği, ladiniliği din kabul eden ekalli kalilin mütedeyyin ekseriyet üzerinde nüfuz ve psikolojik baskısının devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu azın azı olan kesimin gücünü nereden aldığı meselesi ise ayrı bir makale konusudur.

ABD’nin 47. Başkanı olan Donald Trump güçlü bir propaganda rüzgârı estirerek büyük vaatlerle gelmiş, “ABD’yi yeniden en büyük yapacağı” en birinci sloganı olmuştur. Hatta daha da ötesine geçen Trump, yapılan suikasttan kendisini “Amerika’yı yeniden yüceltmesi için” Allah’ın kurtardığını söylemiştir. Bu vesile ile ifade etmek gerekir ki tüm Batı’da olduğu gibi ABD’de de milliyetçi, hatta ırkçı aşırı sağ yükseliştedir. Bu sebeple ABD’de liberal ve dışa dönük politikaları tercih eden Demokratlar değil, daha dindar ve muhafazakâr siyaset takip eden Cumhuriyetçiler kazanmıştır. Nitekim Trump daha devir teslim töreninde Demokratların önünü açtığı LGBT ifsatlarına kapıyı kapatmış ve kadın-erkek dışında üçüncü bir cinsiyeti kabul etmeyeceğini açıklayarak “Kadınları toplumsal cinsiyet ideolojisi radikalliğinden korumak ve federal hükümette biyolojik gerçekliği tekrar hâkim kılmak” adlı kararnameyi imzalamıştır. Uluslararası ilişkilerle ilgili olarak da iddialı beyanlarda bulunmuştur. İsrail ile Filistin arasında varılan ateşkesi kendisinin sağladığını söyleyen Trump, 100 gün içerisinde de Rus-Ukrayna harbini bitireceğini ilan etmiştir. Trup’ın vaatlerini ve siyasetini yaşayarak göreceğiz ancak acaba Trump ABD’yi yeniden büyük yapabilecek midir? Birazcık bu meselenin üzerinde durmak gerekiyor.

Öncelikle 2. Dünya Harbi sonrası galipler içinde başı çeken ABD, dünyadaki en büyük ekonomiye sahipti ve küresel ekonomideki payı %50 civarındaydı. 2024 yılında ise küresel ekonomide ABD’nin payı %22’ye inmiş, satın alma gücü paritesine göre liderliği Çin’e kaptırmıştır. Tablo 1’den de anlaşılacağı üzere artık ABD iktisadi olarak inişe geçmiş bir ülkedir. Trump’ın bunu nasıl durduracağı, hatta yeniden nasıl büyük yapacağı bir muammadır. Bu düşüş sadece iktisadi göstergelerde değil, diğer alanlarda da görülmektedir.

Tablo 1: Küresel Ekonomide ABD’nin Payı

Kaynak: Federal Reserve Bank of St Louis

ABD’nin inişte olduğu neredeyse tüm göstergelerde açığa çıkmaktadır. Milli Kapasite Bileşik Endeksi‘nde ABD’nin iki dünya harbinde zirve yaptığı ancak daha sonra hızla gerileyerek 2000’li yıllarda durgunluğa girdiği ortadadır. Tablo 2’de İngiltere’nin nasıl baş aşağı gittiği, Çin’in ise nasıl tırmanışa geçtiği görülmektedir. Tabloda görülmese de yakın bir gelecekte Hindistan’ın da ikinci bir Çin olmaya aday olduğu rahatlıkla söylenebilir. Artık dünya çok kutuplu ve Asya’nın güç teraküm ettiği bir dünyadır. Türkiye’nin öncülük ettiği Türk Devletleri Teşkilatı geleceğe yönelik umut sinyalleri verirken, Avrupa ana sermayeden yemekte, ABD ise gerileme emareleri göstermektedir.

Tablo 2: Milli Kapasite Bileşik Endeksi

Mevcut tablo kimseyi aldatmamalıdır. Orta ve uzun vadede Türkiye’nin yeri bugünlere göre daha yukarıda olacaktır. Bu ifadeler iyimser bir “güzel günler bizi bekliyor” avuntusu değildir. Türkiye tırmanıştadır. Gerek iktisadi, gerek askeri, gerek teknolojik, gerekse jeo-stratejik konumunun itici gücü ile birlikte yükselmektedir. Batı ittifakının uyguladığı ambargolar, yaptırımlar, terör saldırıları neticesiz kalmıştır. Garip bir şekilde Batı siyaseti onlar farkında olmasa da ABD’yi değil, Türkiye’yi yeniden büyük yapmaya hizmet etmektedir.

  • Tweet

About mahmut bozan

Başka ne okumak istersiniz?

PUTİN YİNE SAHNEDE
TÜRKİYENİN EN ZOR YILI
KARAOĞLAN EFSANESİ VE 1977 SEÇİMLERİNİ TEKRAR OKUMAK
  • ANASAYFA
  • HAKKIMIZDA
  • AKADEMİK BAKIŞ
  • DERGİLER
  • BAKAD YAYINEVİ
  • HABERLER
  • İLETİŞİM

BİZE ULAŞIN

  • 0 378 228 18 77
  • bakad74@gmail.com
  • http//www.bakad.org.tr

BAĞLANTILAR

Telif Hakkı © 2021 İzmir Web Tasarım İzmir Web Tasarım Tüm hakları saklıdır.

Batı Karadeniz Akademisyenler Derneği Tüm Hakları Saklıdır. Tasarım & Kodlama ♥  Web Tasarım ©

ÜST Web Tasarım